Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/12349 E., 2020/1312

MAHKEMESİ: İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalıya ait gemide şef garson olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini fesih sonrası işverence bir kısım ödeme yapılmış ise de tüm haklarının karşılanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürüp, iş sözleşmesinin feshi üzerine davacıya kıdem tazminatının ödendiğini bakiye alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan fesh edildiği, yapılan ödeme düşümü ile bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı taraf dava ve ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 10.359,23 TL hafta tatili, 4.818,67 TL dini bayram çalışma ücreti ve 3.805,46 TL milli bayram çalışma alacağı istemiştir.

Mahkemece davacının talepleri aşılarak 10.653,68 TL hafta tatili ücretine ve 10.633,90 TL ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedilmesi 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykıdır.

3- Mahkemece karar gerekçesinde ulusal bayram ve genel tatil alacağında dosyada mevcut bilirkişi ek raporuna itibar edildiği açıklanmış ise de (yukarıda açıklandığı üzere davacı talebi de aşılmak suretiyle) ek raporda hesap edilen alacak miktarından farklı, nasıl hesaplandığı anlaşılamayan ve açıklanmayan 10.633,90 TL ye hükmedilmesi hatalıdır.

4- Davacının tabi olduğu Deniz İş Kanunu'nda ücret ve eklerine en yüksek mevduat faizi uygulanacağına dair herhangi bir hüküm olmadığı gibi kıdem tazminatına yürütülecek faize ilişkin de özel bir hüküm bulunmamaktadır.

4857 sayılı İş Kanununa tabi işçilik alacaklarına uygulanan ve kanunda açıkça düzenlenen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının gemi adamının alacaklarına uygulanması mümkün değildir. Buna göre davaya konu alacaklar için dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak yasal faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi de hatalı olup, ayrı bir bozma nedenidir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.